Melissa's Not-So-Secret Diary

#MeToo Hareketi, cinsel şiddete ve cinsel saldırıya karşı olan sosyal bir hareket olarak tanımlanabilir. Cinsel şiddetten kurtulan kadınlar deneyimlerini sosyal medya profillerinde #MeToo etiketiyle birlikte anlatıyorlar.. Cinsel taciz, şiddet veya saldırı konusunun çok önemli ve yaygın olduğu çok açık. Toplumda, kültürdeki önyargı veya güç boşluğu nedeniyle bu konular genellikle küçümsenir. Bu nedenle, #MeToo Hareketi bu konular hakkında farkındalık yaratmada ve hayatta kalanların iyileştirilmesinde ve haklarının savunulmasında önemli bir rol oynamaktadır.  Cinsel şiddet mağdurlarının deneyimlerine odaklanan “Ben de” hareketi, cinsel taciz ve cinsel saldırı gibi olaylardan insanların her gün etkilenmesi nedeniyle büyük bir tepki kazandı.  Hareketin savunucuları kendi deneyimlerini paylaşarak cinsel tacizin ne kadar yaygın olduğunu gözler önüne sermeyi hedefliyor. Hedeflenen şey ise, insanların cinsel tacizden daha fazla haberdar olmaları ve ne kadar yaygın olduğunun farkına varmaları,

Feminizm, cinsiyetlerin politik, ekonomik, kişisel ve sosyal eşitliğini sağlamayı amaçlayan bir dizi sosyal hareket ve politik hareketlerden oluşan bir ideolojidir.   Özünde feminizm kadın ve erkek eşitliğidir, "aynılığı" değil. Pek çok insan, kadınların erkeklerle "aynı" olmadığı, dolayısıyla eşitlik olamayacağı iddiasını öne sürüyor. Diğer bir deyişle, vücutları farklı olduğu için (çoğu "daha zayıf" ve daha küçük diyor) ve kadınların ve erkeklerin farklı fiziksel özelliklere sahip olduğu için, bu fiziksel farklılıklardan eşitliğin mümkün olmadığı anlamını çıkarıyorlar. Bu noktada "aynı" nın "eşit" anlamına gelmediğini anlamak çok önemlidir. Buradaki mesele eşit haklar ve fırsatlara eşit erişim hakkındadır. Erkeklerin ve kadınların eşitlik hakkına sahip olabilmeleri için fiziksel olarak “aynı” olmaları gerekmez. Bu argümanın (kadınların ve erkeklerin "aynı" olmadıkları için eşit olamayacakları) sonsuza dek ortadan kalktığını