Feminizm Gerçekleri
Feminizm, cinsiyetlerin politik, ekonomik,
kişisel ve sosyal eşitliğini sağlamayı amaçlayan bir dizi sosyal hareket ve
politik hareketlerden oluşan bir ideolojidir.
Özünde feminizm kadın ve erkek eşitliğidir, "aynılığı"
değil. Pek çok insan, kadınların erkeklerle "aynı" olmadığı,
dolayısıyla eşitlik olamayacağı iddiasını öne sürüyor. Diğer bir deyişle,
vücutları farklı olduğu için (çoğu "daha zayıf" ve daha küçük diyor)
ve kadınların ve erkeklerin farklı fiziksel özelliklere sahip olduğu için, bu
fiziksel farklılıklardan eşitliğin mümkün olmadığı anlamını çıkarıyorlar. Bu
noktada "aynı" nın "eşit" anlamına gelmediğini anlamak
çok önemlidir. Buradaki mesele eşit haklar ve fırsatlara eşit erişim
hakkındadır. Erkeklerin ve kadınların eşitlik hakkına sahip olabilmeleri
için fiziksel olarak “aynı” olmaları gerekmez. Bu argümanın (kadınların ve
erkeklerin "aynı" olmadıkları için eşit olamayacakları) sonsuza dek
ortadan kalktığını görmeyi çok istiyorum.
Öyleyse, eşitlik meselesinde kişisel olarak nerede durduğumuza dair daha derin bir anlayışa nasıl sahip olabiliriz?
Kendinize bu soruları sormak ve onları içtenlikle cevaplamak, sizi gerçekten,
dürüstçe inandığınız şeyi tanımaya yaklaştıracaktır:
1.
Kadınların ve erkeklerin eşit hakları ve
eşit fırsatları hak ettiğine inanıyor musunuz? İnanmıyorsan, neden?
2.
Gezegendeki her insanın eşit hakları ve
tüm fırsatlara eşit erişimi hak ettiği fikrine karşı mısınız? Buna karşıysanız,
eşitlik sağlanırsa ne olacağı konusunda endişelisiniz? Düşünme tarzınızdaki
dezavantajlar neler?
3.
Yalnızca belirli grupların belirli
fırsatlara ve haklara erişmesine izin verilmesi gerektiğine inanıyor musunuz?
Eğer inanıyorsanız hangi gruplara bu erişim hakkı tanınmalı ve buna kim karar
vermelidir?
4.
Erkeklerin diğer tüm haklara ve fırsatlara
sahipken kadınlara yalnızca kısmi haklara erişim vermenin adil olacağına
inanıyor musunuz?
5.
Bu konularla ilgili tüm inançlarınızı
neyin şekillendirdiğini tekrar düşünün. Özellikle nereden geldiler? Çocukluk,
yetişkinlik? Erkekler ve kadınlarla kişisel deneyimleriniz veya medyada
okuduklarınız ve izledikleriniz? Bugün aileniz veya akranlarınızda kimler
inançlarınızı etkiliyor?
6.
Medyada erkekler, kadınlar ve eşitlik
hakkında okumaktan sizi kızdıran ve öfkelendiren şey nedir?
7.
Belirli insanların tüm haklara ve
fırsatlara erişmesini engelleyen bir dünyanın herkes için adil, sağlıklı ve
müreffeh bir dünyaya yol açacağına inanıyor musunuz?
Peki neden bu kadar çok kişi feminizm ve feminist hareket teriminden nefret ediyor?
Feminizm güçlü, kuvvetli ve özgüvenli
kadınlarla ilişkilendirilmiştir ve toplumumuz bu tip kadınları cezalandırmaya
devam etmektedir. Pek çok insan ise, feminizmin erkeklerin er ya da geç güç,
etki, otorite, kontrol ve ekonomik fırsatları kaybedeceği anlamına gelmesinden
korkuyor. Şaka gibi fakat birçok insan feministlerin dünyayı kontrol etmek ve
erkekleri alt etmek istediğine inanıyor. Pek çok insan feminizmin zamana bağlı
gelenekleri, dini inançları ve yerleşik cinsiyet rollerini alt üst edeceğinden
korkuyor ve bu korkutucu ve yanlış geliyor. Pek çok insan feminizmin
ilişkilerde, evlilikte, toplumda, kültürde, iktidar ve otorite dinamiklerinde
ve kadınların erkeklerle eşit düzeyde olması durumunda iş ve ekonomik
fırsatlarda olumsuz değişimlere neden olacağından korkuyor.
Bu gerçek ve somut bir neden ve insanlar bu hareket için savaşıyor çünkü
insanlara karşı yapılan ayrımcılıktaki adaletsizliğe tahammül edemiyorlar. Hepinizin
gururla yapması gerektiği gibi, kendinize feminist derseniz, ne için ve neden
savaştığınızı bilin. 21. yüzyıl mükemmel değil; Yakınlaştık ve yavaş yavaş
ilerliyoruz, ancak henüz toplumsal cinsiyet eşitliğinin zirvesinde değiliz.
Feminizm. Bu kelimenin özünü ve
arkasındaki mesajın ne kadar güç taşıdığını asla unutmayın. Tüm insanlar için
eşitliğe inanıyorsanız feminist olun.
Yorumlar
Yorum Gönder