Çiftlik hayvanlarına empati yapabilir misiniz?
Empati veya eş duyum, bir canlının (insan veya insan olmayan) duygularını, içinde bulunduğu durum ya da davranışlarındaki motivasyonu anlamak ve içselleştirmek demektir. Kendi duygularını başka nesnelere yansıtmak anlamında da kullanılır.
Yediğiniz hayvanlara empati yapabilir misiniz? Bir inek olduğunuzu düşünün. Öleceğiniz gün, doğduğunuz günden belirlenir. Babanızı asla görmezsiniz ve doğumdan sadece bir kaç saat sonra ağlayan annenizden uzaklaştırılırsınız. Hayatınız insanlar sütünüzü alabilsin diye sürekli doğum yaparak ve doğumdan kısa bir süre sonra bebeğinizden ayrılarak geçer. Artık süt üretemeyecek kadar yorgun düştüğünüzde, mezbahaneye gönderilirsiniz ve boğazınızı kesip etinizi insanlara satarlar.
Şimdi bunun sizin hayatınız olduğunu düşünün. Emin olun bu hayatı en az sizin kadar onlarda yaşamak istemiyor.
Etik ve ahlaki açıdan yaptığım bu kısa değerlendirme dışında kısaca iklim krizi konusuna değinmek istiyorum. Bildiğiniz gibi iklim krizi tüm ekosistemimiz için büyük bir sorun teşkil etmekte. İklim krizi dediğimiz olay aslında atmosfere yayılan sera gazı oranının artmasıyla oluşuyor. Sera gazı oluşumunun %51'inden hayvan ve süt endüstrileri sorumlu. Bu kadar büyük bir oran ortadan kalksaydı emin olun sadece çiftlik hayvanları için değil bizim içinde iyi gelişmeler meydana gelirdi. Sadece vejetaryen olarak bile ne kadar büyük bir etki oluşturabileceğimizi The Guardian dergisinden aldığım bir görselle sizlere sunmak istiyorum;
Sadece vejetaryen olursak bile sera gazı etkisinde büyük bir azalma ve dolayısıyla iklim krizine yönelik yaptığımız büyük bir pozitif adım olabilirdi.
Bir diğer sorun ise su tüketimi...
Yorumlar
Yorum Gönder